Şırnak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

ŞIRNAK

P N

Yüzölçümü: 6.904 km² Nüfus: 490.180 (2015) İl Trafik No: 73 Şırnak, Güneydoğu Anadolu bölgesinde Suriye ve Irak sınırlarındadır. Cudi Dağı antik kent ve Mağrası görülmeye değer yerlerdendir.

Şırnak, tarihsel olarak çok eski bir geçmişe sahiptir. Şehrin geçmişi Evliya Çelebi’nin 17. yüzyılda yazdığı 'Seyahatnâme' ve tarihî rivayetlere göre Nuh Tufanı öncesine dayanır. Bu rivayetlere göre Cizre, tufandan sonra ikinci kez Nuh ve oğulları tarafından inşa edilirken Cizre’nin kızgın sıcağından korunmak için Şırnak, yazlık ve yaylak olarak inşa edilmiştir.

Cizre Nuh (AS) ve oğulları tarafından Tufan sonrası kurulmuştur. Nuh Peygamber türbesinin Cizre’de olması Cizre Surlarının gemi şeklinde oluşu, Gut, Babil, Asir yazıtlarında da Tufan olayını kanıtlamaktadır. 1953-1954 yıllarında Cizre’de yapılan kazılarda bulunan bir plakette, Cizre adının Bazib da (GERZUBAKARTA) olup, nüfusunun 1. 850. 000 olduğunu yazmaktadır. Şehir sınırlarının Katran köyünden kurtuluş köyüne Güzeller köyünden Cafer SADIK’a kadar devam ettiği bilinmektedir. Nuh Peygamber den Gutilere kadar Cizre tarihi bir karanlık içinde olduğundan elimizde belge bulunmamaktadır.

Silopi’nin şimdiki ilçe yerinin adı Girik’tir. Girik tepecik anlamındadır. Cizre’nin bir köyü iken, 1960 yılında ilçe olmuştur. Silopi’nin kuzeyini kaplayan Cudi Dağı tam manasıyla bir tarihtir. M. Ö. 4000 yıllarından beri Silopi dolayları dünya tarihine damgasını vurmuştur.

1924 yılında bucak olmuş, 1937 yılında da ilçe olmuştur. Milattan önceki adının Zarih olduğu söylenir. Zapdey adında bir süryaninin ilçeye hizmetlerinden dolayı da İdil’e Beyt-Zaptdey (Zapdeyn evi) adı verildiği dolaşan rivayetler arasındadır. Milattan sonra(300-400) yıllarında Farslar burayı istila ettiler. Farslar döneminde buraya (Hazak) ismini vermişlerdir.

Bütün Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde olduğu gibi Orta Paleolitik ve Neolitik dönemlerin ardından M. Ö. 3000 yıllarında Tunç dönemini de yaşayan Uludere de M. Ö. 1000 yıllarından itibaren Urartu hakimiyeti dönemi başlamıştır. Daha sonra kısa süre Medler, Perslerİskender, Selökidler ve Roma-Part egemenliği dönemleri geçiren ilçede 193-297 yılları arasında Arsaklıların varlığı görülür.

Beytüşşebap, kelime anlamı olarak Beyt ve Şebap kelimelerinden elde edilmiş Arapça bir birleşik isimdir. Gençlerin evi anlamındadır. Havası ve suyu sağlıklı olduğundan bu topraklara daima genç kalanlar anlamında olmak üzere Beytüşşebap denilmiştir. Beytüşşebap tarihi eskilere dayanır. TA’NİN Dağlarından M. Ö. 1000-7000 yılları arasında Neolitik dönemlere ait kayalara kazınmış resim ve kompozisyonların bulunması, ilçede 12. 000 yıl öncesi insanların yaşadığı ve yerleşik bir düzenlerinin olduğunu gösterir. Ancak yörenin dağlık ve engebeli oluşu gelişmesine mani olmuştur. Yöre insanı bu kayalara kazınmış figürlerden de anlaşılacağı üzere hayvancılık, avcılık ve tarımla uğraştığını gösterir.

Eruh ilçesine bağlı bir köy iken, Şırnak’ın 1990 yılında il olması ile Şırnak’a bağlı ilçe haline getirildi. Guti dönemlerinde ilçe sınırları içerisinde bulunan ören yerinde, tek parça kayadan üç katlı evler yapılmıştır. Hatta yatak serilecek yerler ile beşiğin konulacağı yerler dahi oyulup yapılmıştır. Şu anda çevre köyleri bu yeri Ulyeşeyhan diye adlandırırlar. Bu ören yerine yakın bir pınar vardır ki çıkışyeri bir mağara olup, sarkıt ve dikitlerle doludur.